Neler yeni

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Şeker Portakalı

Piraye

Aktif üye
Kullanıcı
Katılım
29 May 2024
Mesajlar
683
Şeker Portakalı

Kitabın Yazarı: Kitap Türü: Yayınevi: Yayınlandığı Yıl:2012 Sayfa Sayısı:183 ISBN:9789755100326 Kitap Puanı:8.7 / 10



Şeker Portakalı Özet

Zeze, henüz 5 yaşında olan başkahramanımızdır. Oldukça zeki ve hassas bir çocuk olan Zeze ailesinin yoksulluk nedeniyle çektiği sıkıntılardan dolayı ihmal edilmiş ve hayatı kendi başına keşfederken çoğu zaman hatalar yapmıştır. Hata diye kastedilen ise her çocuğun büyürken yaptığı kimi yaramazlıklardan ibarettir. Zeze bu yaramazlıklarından dolayı şeytan, rengi bozuk ve itin teki gibi bir takım yakıştırmalara maruz kalmaktadır.

Kitabımızın ismi ise Zeze ve ailesinin taşınmayı planladığı evin bahçesindeki küçük şeker portakalı fidanından gelmektedir. Zeze’nin ağabeyi ve ablaları bahçedeki ağaçları Zeze’den önce kapmış Zeze’ye de bu küçük şeker portakalı fidanı kalmıştır. Zeze başlarda bu durumdan memnun olmasa da Minguinho adını verdiği şeker portakalı ağacı zamanla onun sırdaşı olacak ve Zeze’yle ikili sohbetlerine bol bol şahit olacağız.

Bir Noel sabahı Zeze ayakkabısının yine boş olduğunu görüp Noel Baba’nın ona hediye getirmemiş olduğuna öfkelenip fakir bir babanın oğlu olmakla ilgili serzenişte bulunmuştur. Babasını tam karşısında gören Zeze bu duruma öyle üzülmüştür ki küçücük bedeniyle omzuna sandığını asmış ve ayakkabı boyamaya koşmuştur. Bütün gün çalışıp oradan oraya koşturup para kazanmış ve babasına kaliteli bir paket sigara alıp evin yolunu tutmuştur. Babasının gönlünü aldığını düşünen Zeze rahat bir uyku çekmiştir.

Zeze’nin çok zeki olduğu bir söylenti değildir. Küçük yaşına ve bedenine rağmen Zeze ona söylenen hiçbir şeyi unutmaz pek bilgili Edmundo dayısından öğrendiklerini adeta kafasına kazır hatta tek başına okuma yazmayı bile öğrenmiştir. Okula başladığında ise sınıfının en küçüğü olmasına rağmen zekasının hakkını vererek çok başarılı olmuştur. Öğretmeni Dona’yı çok sevevn Zeze’nin minik yüreği diğer tüm öğretmenlerin masasındaki vazonun çiçekle dolu olmasına rağmen belki de gözünün üstündeki et beninden dolayı öğretmeninin vazosunun hep boş olmasına dayananmaktadır. Öğretmenine çiçek alacak parası olmasa da çeşitli bahçelere girip öğretmeni için çiçekler almaktadır. Öğretmeni, Zeze’ye çörek alması için ara sıra harçlık verir fakat Zeze hep kendine vermemesini sınıftaki diğer fakir arkadaşlarına da vermesini ister.Öğretmeni bu minik bedenin taşıdığı sevgi ve merhamete o kadar şaşırır ki ağlamaktan kendini alıkoyamaz.

Zeze haftanın günlerini öğrenir öğrenmez bir sokak şarkıcısı olan Zacarias Efendi’yi dinlemeye gider. Her Salı gelen bu adamın şarkılarına bayılır en beğendiği şarkısı ise Fanny ismindeki eseridir. Zeze adama yardım etmeyi teklif eder böylece şarkıları beraber satabileceklerini karşılığında da yalnızca çok sevdiği ablası Gloria’ya ya şarkı sözü götürmek ister. Zacarias Efendi teklifi kabul eder, gerçekten de satışlar çok artar. Bir takım haline gelen ikili her Salı buluşup şarkılar söyler. Hatta Zacarias efendi bir süre sonra Zeze’yi kazandığı paraya ortak eder. İkili arasında gerçek bir sevgi bağı ve dostluk başlar.
 
Portekizli o civardaki en güzel arabaya sahip zengin iri yarı orta yaşlı bir adamdır. Bütün çocuklar onun arabasının peşine asılıp yarasa gibi yolculuk etmenin hayalini kurar fakat Portekizli öyle korkutucudur ki buna kimse cesaret edemez. Zeze, bir gün tüm çocukların hayalini gerçekleştirip kahraman olmaya karar verir ve Portekizli’nin arabasının peşine takılır. Kulaklarındaki müthiş yanmanın etkisiyle kendine gelen Zeze, Portekizliye yakalanmış ve iki kulağından tutularak bütün mahallenin önünde bir güzel haşlanmıştır. Zeze’nin kalbi büyük bir utanç ve öfkeyle dolar.

Bahçeden meyve çalmak isteyen Zeze kaçarken bacağını koca bir cam parçasına kestirir. Dayak yemekten korktuğu için kimseye söyleyemez ancak Gloria’yayı yalnız yakalayınca yardım isteyebilir. Bacağını sürüye sürüye oula giderken Portekizlinin arabasının yanında durduğunu fark eder. Portekizli minik Zeze’ye büyük bir şefkat gösterir, onu doktora götürüp yarasına baktırır, bir güzel karnını doyurup şekerlemeler ısmarlar. Zeze’nin pek nadir rastladığı bu şefkat dolu davranışlar onun minik yüreğini adeta fetheder. Portekizli ile aralarında sağlam bir dostluk başlar hatta o güzelim araba ikisinin arabası olmuştur. Portekizli ise bu minik bedeninin taşıdığı sevgi ve merhamete parlak zekaya hayran kalır. Zeze’nin sürekli dayak yiyip sevgiden bu kadar yoksun büyümesine de yüreği dayanamaz. Bu bağlar öyle kuvvetlidir ki Zeze kendini ilk defa mutluluk ve şefkat dolu hisseder.

Zeze bir gün abisi ve ablasından çok ağır bir dayak yer. Hatta tam iyileşecekken babasından da dayak yer. Gloria engel olmaya çalışsa da Zeze yataklara düşer. Zeze, Portekizli’yi öyle özler ki onun babası olması durumunda bir daha hiç yaramazlık yapmayacağını söyler. Zeze okuldayken Portekizlinin arabasını trenin altında kaldığını ve Portekizli’nin öldüğünü öğrenir. Kendini sokaklara atar. Bir de abisi Totoco’dan şeker portakalının kesileceğini öğrenince yataklara düşer. Herkes onun öleceğini düşünür. Zaten çelimsiz olan bedeni iyice küçülür. Günlerce gecelerce başında beklenir. Bütün mahalleli Zeze’ye merhamet duymaya başlar.

Zeze yavaş yava iyileşirken minik portakal fidanının çiçek verdiğini öğrenir. Bu çiçeğin anlamının bir veda olduğunu çok iyi bilir. Şeker portakalı da tıpkı kendisi gibi artık büyümüştür. Çocuk yaşta yüreği türlü türlü acılar tatmıştır, Zeze’nin. Kötü bir çocuk olarak kendini bilip tanrının nefretine sahip olduğunu düşünür. Yoksullukla boğuşur yüreği zavallı annesinin geceler boyu çalışmasına, babasının da boynu büküklüğüne dayanamaz. Kimi zaman haksız yere yediği amansız dayaklar da cabasıdır. Sevgiyi, şefkati bulduğunu sandığında ölüm acısıyla sarsılmıştır.

Zeze bizi çocukluğumuza götürüp türlü türlü türlü duygulara sürüklüyor. En önemlisi ise kimseler tarafından fark edilmeyen masumiyeti sevgi dolu ve bir o kadar da sevgiye aç küçük yüreği içinizi urkuyor. Kimin içinden Zeze’ye şöyle bir sarılmak geçmez ki.

Zeze’ye olmasa da içinizdeki çocuğa sarılmak için hala geç değil. Bu muhteşem eserle bir an önce tanışmanızı tavsiye ederim. Kitabın devamı niteliğindeki
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Gece/Gündüz modunu seç

Gece ve gündüz modlarından tarzınıza yada ihtiyaçlarınıza uygun olanı seçerek kullana bilirsiniz.

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.