Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Omrun butun ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tukenmez gece sanmakla zamanı,
Gormezler ufuklarda, şafak soktuğu anı
Gordukleri ru'ya ezeli bahcedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen ruzgarı başka
Bulbulden o eğlencede feryad işitilmez;
Gul solmayı; mehtab, azalıp gitmeyi bilmez
Gok kubbesi her lahza, butun gozlere mavi
Zenginler o cennette fakirlerle musavi;
Sevdaları hulyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fiskiye ahengini dinler
Bir ruh, o derin bahcede bir defa yaşarsa
Boynunda O'nun kolları, koynunda O varsa,
Dalmışsa O'nun saclarının rayihasiyle,
Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle
Yıldızları, boydan boya doğmuş gibi, varlık
Bir mucize halinde o gozlerdendir artık
Kanmaz, en uzun buseye, optukce susuzdur
Zira, susatan zevk, o dudaklardakı tuzdur
İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan
Bir sır gibidir azcok ilah olduğumuzdan
Onlar ki bu guller tutuşan bahcededirler
Bir gun nereden hangi tesadufle gelirler?
Aşk, onları sevkettiği gunlerde, kaderden
Ruzgar gibi bir sevk alır, oldukları yerden
Geldikleri yol, omrun ışıktan yoludur o!
Alemde bir akşam ne semavi koşudur o!
Dort atlı o gerdune, gelirken dolu dizgin,
Sevmiş iki ruh ufku gorurler daha engin,
Simaları her lahza parıldar bu zeferle;
Gok, her tarafından, donanır meş'alerle!
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Varlıkta butun zevki o cennette duyanlar
Dunyayı unutmuş bulunurken o sularda,
Zalim saat ihmal edilen vakti calar da
Bir an uyanırlarsa leziz uykulardan,
Baştanbaşa, heryer kesilir kapkara, zindan
Bir faciadır boyle bir alemde uyanmak
Gunden gune, hicranla bunalmış gibi, yanmak
Ey tali! Olumden ne beterdir bu karanlık!
Ey aşk! O gonuller sana maloldular artık!
Ey vuslat! O aşıkları efsuna ramet!
Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!
Omrun butun ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tukenmez gece sanmakla zamanı,
Gormezler ufuklarda, şafak soktuğu anı
Gordukleri ru'ya ezeli bahcedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen ruzgarı başka
Bulbulden o eğlencede feryad işitilmez;
Gul solmayı; mehtab, azalıp gitmeyi bilmez
Gok kubbesi her lahza, butun gozlere mavi
Zenginler o cennette fakirlerle musavi;
Sevdaları hulyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fiskiye ahengini dinler
Bir ruh, o derin bahcede bir defa yaşarsa
Boynunda O'nun kolları, koynunda O varsa,
Dalmışsa O'nun saclarının rayihasiyle,
Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle
Yıldızları, boydan boya doğmuş gibi, varlık
Bir mucize halinde o gozlerdendir artık
Kanmaz, en uzun buseye, optukce susuzdur
Zira, susatan zevk, o dudaklardakı tuzdur
İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan
Bir sır gibidir azcok ilah olduğumuzdan
Onlar ki bu guller tutuşan bahcededirler
Bir gun nereden hangi tesadufle gelirler?
Aşk, onları sevkettiği gunlerde, kaderden
Ruzgar gibi bir sevk alır, oldukları yerden
Geldikleri yol, omrun ışıktan yoludur o!
Alemde bir akşam ne semavi koşudur o!
Dort atlı o gerdune, gelirken dolu dizgin,
Sevmiş iki ruh ufku gorurler daha engin,
Simaları her lahza parıldar bu zeferle;
Gok, her tarafından, donanır meş'alerle!
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Varlıkta butun zevki o cennette duyanlar
Dunyayı unutmuş bulunurken o sularda,
Zalim saat ihmal edilen vakti calar da
Bir an uyanırlarsa leziz uykulardan,
Baştanbaşa, heryer kesilir kapkara, zindan
Bir faciadır boyle bir alemde uyanmak
Gunden gune, hicranla bunalmış gibi, yanmak
Ey tali! Olumden ne beterdir bu karanlık!
Ey aşk! O gonuller sana maloldular artık!
Ey vuslat! O aşıkları efsuna ramet!
Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!