Neler yeni

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

ATATÜRK

Piraye

Aktif üye
Kullanıcı
Katılım
29 May 2024
Mesajlar
683
ATATÜRK DİYOR Kİ:
Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.''
 
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.''

Mustafa Kemal Atatürk
 
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için
kendinde kuvvet bulacaktır.'' (1935)

Mustafa Kemal Atatürk
 
''Siyaset sahasında karşılıklı faaliyetin feyizli gelişmeleri, ancak vatandaşlar arasında düşmanlık olmasına yer verilmemesiyle temin olunabilir.' '

Mustafa Kemal Atatürk
 
''Mazinin mütereddi, çürümüş zihniyeti ölmüştür. Bütün dünya bilmelidir ki, Türk milleti; hakkını, haysiyet ve şerefini tanıtmaya kadirdir.''

Mustafa Kemal Atatürk
 
Türkçe konuşmayan bir insan, Türk milli kültür, toplum ve uygarlığına bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.''

Mustafa Kemal Atatürk
 
''Uygar eser meydana getirmek yeteneklerinden yoksun olan toplumlar, özgürlük ve bağımsızlıklarından mahrum edilmeye zorunludur.' '

Mustafa Kemal Atatürk
 
«Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz.»

Mustafa Kemal Atatürk
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:

''Ya Bağımsızlık Ya Ölüm
Bu kararın dayandığı en sağlam düşünüş ve mantık şu idi:
Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir. Ne denli zengin ve gönenmiş olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak durumunda kalmaktan öteye gidemez.
Yabancı bir devletin koruyuculuğunu ve kollayıcılığını istemek insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağılık duruma düşmemiş olanların, isteyerek başlarına yabancı bir efendi getirmeleri hiç düşünülemez.
Oysa, Türkün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir.
Öyleyse, ya bağımsızlık, ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluşu isteyenlerin parolası bu olacaktır.
Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranılacağını düşünelim. Ne olacaktı? Tutsaklık.
Peki efendim, öteki kararlara uymakla da sonuç bu olmayacak mıydı?
Şu ayrımla ki, bağımsızlığı için ölümü göze alan ulus, insanlık onur ve şerefinin gereği olan her özveriye başvurduğunu düşünerek avunur ve kuşkusuz, tutsaklık zincirini kendi eliyle boynuna geçiren uyuşuk, onursuz bir ulusla karşılaştırılınca, dost ve düşman gözündeki yeri çok başka olur.
Sonra, Osmanlı soyunu (Osmanlı hanedanı) ve saltanatını sürdürmeğe çalışmak, elbette Türk ulusuna karşı en büyük kötülüğü istemekti. Çünkü ulus, her türlü özveriye başvurarak bağımsızlığını sağlasa da, padişahlık sürüp giderse, bu bağımsızlığa güvenle bakılamazdı. Artık yurtla, ulusla hiçbir vicdan ve düşünce bağı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve ulus bağımsızlığının ve onurunun koruyucusu durumunda bulundurulması nasıl uygun görülebilirdi?
Halifeliğin durumuna gelince, bunun bilim ve tekniğin ışığa boğduğu gerçek uygarlık dünyasında gülünç sayılmaktan başka bir durumu kalmış mıydı?
Görülüyor ki, verdiğimiz kararın uygulanmasını sağlamak için ulusun daha alışmadığı sorunlara el atmak gerekiyordu. Kamunun söz konusu etmesinde büyük sakıncalar bulunacağı düşünülen noktaların söz konusu edilmesinde kesin zorunluluk vardı.
Osmanlı Hükümetine, Osmanlı Padişahına ve Müslümanların halifesine başkaldırmak ve bütün ulusu ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu.''
-NUTUK
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:

''Türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.''
- 1924
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Büyük milli disiplin okulu olan ordunun, ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en gerekli elemanları da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca özen gösterilip, yardım edileceğinden şüphem yoktur.''
-1 Kasım 1937 - TBMM 3. Yasama Yılını Açış Konuşmaları
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.''
(1906)
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Ordunun görevi, vatanı çiğnemek isteyen düşmana karşı ayağa kalkmaktır. Bu kalkış, elbette yerinde durmak için değil, düşmana atılmak için olursa kalkılmış olduğuna değer.''
1914 (Mustafa Kemal, Z. ve K. Hasbıhâl, s.19)
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Millî ordu, millet birliğinin ve devlet varlığının en göze çarpan örneğidir. Ordu, dışarıya karşı devletin varlığını temin ve gerektiğinde içeride büyük asayişsizliği ortadan kaldırır. Her bireyin, devlet içinde yerine girmek görevi ve her bireyin devlet için sorumluluğu, ordu yaşamında fiilen belirgin bir şekilde görülür. Ordu, cumhuriyet aleyhine girişimlere karşı, devlet ve hükümetin irade ve kuvvetini belirtir. Bu şekilde herkesi devlet düzeninden, devlet güvenliğinden paydaş yapmak görevini yapar. Devlet ve hükümet gibi ordu da kendisi için bir varlık değil, belki, milletin yaşamak ve var olmak iradesinin bir şeklidir. Ordunun devlete karşı en birinci görevi, en üst derecede kudret ve yeteneğe sahip olmaya çalışmaktır. Devletin büyüklük ve şerefi bununla yükselir.'
'
-1930 (Afetinan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 116)
 
ATATÜRK DİYOR Kİ
''Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen asrî ve bütün mana ve eşkaliyle medenî bir heyet-i içtimaiye haline isal etmektir, inkılâbımızın umde-i asliyesi budur. Bu hakikati kabul edemeyen zihniyetleri tarumar etmek zarurîdir. Memleket behemehal asrî medenî ve müreffeh olacaktır. Bizim için bu, hayat davasıdır.''
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Basın, hiç bir sebeple baskı ve etki altına alınamaz.''
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Ordunun hazırlıklarının tamamlanmasını ve taarruzun bir an önce yapılmasını emrettikten sonra tekrar Ankara'ya döndüm. Batı Cephesi Komutanı, 6 Ağustos 1922'de ordularına gizli olarak taarruza hazırlık emri verdi. Genelkurmay Başkanı ve Millî Savunma Bakanı Paşalar da Ankara'ya döndüler.
Efendiler, taarruz için yeniden cepheye gitmeden önce, Ankara'da yapılması gereken bazı işler vardı. Daha taarruz emri verdiğimi Bakanlar Kurulu'na da açıkça bildirmemiştim. Artık onlara recmî olarak haber verme zamanı gelmişti. Yaptığımız bir toplantıda iç ve dış durumlarla ordunun durumunu görüşüp tartıştıktan sonra, taarruz konusunda Bakanlar Kurulu ile görüş birliğine vardık.
Önemli bir konu daha vardı. Muhalifler ordunun çürüdüğünden, kıpırdayacak durumda olmadığından, böyle karanlık ve belirsizlik içinde beklemenin sonucunun felâketten ibaret olacağı yolundaki propagandalarına alabildiğine hız vermişlerdi. Gerçi, Meclis'te bu düşünce akımının bıraktığı yankılar, zaten düşmanlardan fazlasıyla gizlemek istediğim taarruz bakımından yararlıydı. Fakat bu olumsuz propaganda en yakın ve en inanmış kimseler üzerinde bile kötü etkisini göstermeye başlamış, onlarda da kararsızlıklar uyandırmıştı. Onları da yakında yapacağım taarruz konusunda ve altı yedi gün içinde düşmanın ana kuvvetlerini yeneceğime olan güvenim hususunda aydınlatmayı ve yatıştırmayı gerekli buldum. Bunu da yaptıktan sonra Ankara'dan ayrıldım. Genelkurmay Başkanı benden önce 13 Ağustos 1922'de cepheye gitmişti.
Ben birkaç gün sonra hareket ettim. Hareketimi belirli birkaç kişi dışında bütün Ankara'dan gizledim. Benim Ankara'dan ayrılacağımı bilenler, burada imişim gibi davranacaklardı. Hattâ gazetelerde benim Çankaya'da çay ziyafeti verdiğimi de ilân edeceklerdi. Bunu şüphesiz o vakitler işitmişsinizdir. Trenle hareket etmedim. Bir gece otomobille Tuz Çölü üzerinden Konya'ya gittim. Konya'ya hareketimi telgrafla orada kimseye bildirmediğim gibi, Konya'ya varır varmaz telgrafhaneyi kontrol altına aldırarak Konya'da bulunduğumun da hiçbir yere bildirilmemesini sağladım. 20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat 16.00'da Batı Cephesi Karargâhı'nda yani Akşehir'de bulunuyordum. Kısa bir görüşmeden sonra 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana tarruz için Cephe Komutanı'na emir verdim.''

-NUTUK
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustosa kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustosta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir),düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi.Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir'e doğru yol alırken ,diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir de kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.''

-NUTUK
 
ATATÜRK DİYOR Kİ:
''Ordu istemeyen ve ordunun yüklediği maddî, manevî özveriyi göze aldırmayan bir millet, tutsaklık zincirini kendi eliyle boynuna geçirir.''

-1930 (Afetinan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 118)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Gece/Gündüz modunu seç

Gece ve gündüz modlarından tarzınıza yada ihtiyaçlarınıza uygun olanı seçerek kullana bilirsiniz.

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.